
Danışanlarımın yalnızlık, iletişim, kariyer ve özgüven problemlerini çözerek, onların mutlu ilişkiler ve başarılı işler edinmelerini sağlıyorum. Yalnızlıktan sıkıldıysanız, işinizden memnun değilseniz, yeni bir kariyer hayal ediyorsanız değişim yoluna ilk adımı atın ve gelin beraber çoşkulu, istikrarlı ve mutlu bir yaşam kurmanızı sağlayalım.
Konya’da, mutlu, sevgi dolu bir çocuklukla başlayan hayatımın ilk yılları, merak eden, araştıran, pes etmeyen, kafasına koyduğunu yapan mücadeleci ve becerikli bir anadolu kadın olan annemden etkilenerek geçti. Sabır, mücadele ve azmi ondan öğrendim.
Eğitim hayatımın başlaması İstanbul’a taşınmamızla başladı. Sürekli soru soran, kitap okumamızı , araştırmamızı , analiz yapmamızı söyleyen, sevgi dolu, babacan öğretmenim Şadi Gökalp’in son sınıfta çok gezen mi çok okuyan mı münazarasını yönetmekle başlayan gezme ve okuma merakım beni kişisel gelişme yöneltti.
Okulu bitirdikten sonra başlayan iş hayatımda, iş gereği şehirlerarası yaptığım yolculuklar, insana ve yaşanılan şehirlere olan merakımı artırdı. Yeni insanlarla tanıştıkça ufkum genişledi ve insan davranışlarının, etkilerini gözlemledim. Çalıştığım kurumsal şirketlerde insan ve davranışının hayatın bütününe nasıl yansıdığını, yapılan tercihlerin neye mal olduğu ve sorumluluk bilincinin her zaman olması gerektiğini incelemeye fırsatım oldu.
Kariyer hedeflerimi gerçekleştirirken evlendim. Evlilikle beraber başlayan hastalıklarım yaşamımda yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu gösterdi ve finalde hayatımın dönüm noktası olan kanser teşhisi kondu. İçinde bulunduğum çaresizlikleri farkında olmama rağmen değiştirememem belki de beni kanser yapmıştı ve o gün karar verdim ki hayatımda yolun gitmeyen şeyleri değiştirecek yani önce kendimi değiştirecektim.
Ameliyatımı başarılı bir biçimde gerçekleştiren Prof. Dr. Mete Düren’in Cerrahpaşa Hastanesindeki muayene odasında; hastalığımı açıklaması ve her şeyin kontrol altına aldığını söylemesi, bu hastalıkta ölüm riskinin çok düşük olduğunu; sadece hastayım dersem ve bunu büyütürsem öleceğimi, hayatında seni rahatsız eden ne varsa tek tek hepsini bırakmam gerektiğini söylemesi benim hayatımı tekrar elime almamı ve 29 yaşımda artık ben ne istersem o olacak dememe sebep oldu.
Hastalığım sürecinde ben yeniden doğdum. Vazgeçmedim. Yeniden, her şeye rağmen baştan başladım. Ben yapabilirim dedim. Kendime yeniden inandım. Mutsuz bir evlilik, tatminsiz iş hayatı geride kaldı. Hayat amacımı keşfetmek için beni ben yapan ve kendim gibi olamadığım ne varsa değiştirdim. Zor bir süreçti. Yeniden başlamanın heyecanı beni ikili ilişkilere, insan denen varlığın nasıl sorunlarına çözüm olması gerektiğine, çıkış yolunun ne olduğunu bulmanın istemekle başladığını öğretti.
En büyük gücün inanmak ve altıncı hissime güvenmek olduğunu fark ettim. Hislerime kulak verdim.Yaşadıklarım bana değerimi tekrar hatırlattı. Hayal kurmaya başladım ve zamanla hayallerimi gerçekleştirdim. İstemenin gücünü fark ettim ve dönüşmek için yeterli motivasyonu isteklerimde buldum. Ben kendimi dönüştürdüm.
Bu yaşamda ben; istediğim her şeyi gerçekleştirebileceğime inandım.
Bu süreçte özgür zihin, özgür nefes, davranış kalıpları, gestalt terapi, beden dili, mikro ifadeler, NLP ve Profesyonel Koçluk eğitimleri de alarak koçluğa adım attım.
İnsanlarla özde bir olduğumu bilmekle beraber çocuk yaşlarda başlayan; altıncı hissim, insanların kendilerinin farkında olmamaları, problemlerini çözmek istememeleri, çözmek isteyenin de çözüm yolu bulamaması, beni bu işi yapmaya yöneltti. Bir adım sadece, adım atmak. Hayatın değişebileceğini bilmek. Denemek. Buna inanmak. Sonucu ne olursa olsun seçmek ve başlamak. Bütün bu düşünceler benim kurumsal iş hayatını bırakıp, kendi ofisimi açmama sebep oldu. İnsanların dönüşmesine yardım etmek, onların başardığını görmek bu işe olan inancımı artırdı ve doğru yolda olduğumu gösterdi.
